20 Mayıs 2010 Perşembe

Benim tanıdığım Kılıçdaroğlu küskünler ordusu yaratmaz

GEÇEN gün şöyle yazmıştım.

“Siyaset sörf yapmaya benzer. Rüzgar arkanızdaysa; sörf tahtasına biner, karşı kıyıya geçersiniz. Rüzgar yoksa; yapacağınız bir şey de yoktur. Gidemezsiniz... Rüzgar esiyor, hem de Kemal Kılıçdaroğlu’nun lehine sert esiyor...”
Cumhuriyet Halk Partisi’nde Merkez Yönetim Kurulu “Deniz Baykal” demesine rağmen partinin diğer mekanizmaları “Desteğimiz Kılıçdaroğlu’ndan yana” deyince Kurultay süreci netleşmiş oldu.
Kılıçdaroğlu artık CHP’nin yeni Genel Başkanı...
Medyaya yansıyan anketleri görüyorsunuz; bir değişim rüzgarı halkın gözünde nasıl bir sıçrama yapıyor.
Yıllardır bu konuyu işliyor ve yazıyoruz.
CHP, halkın beklentilerine uygun politikalar yapamadı, yüzde 20’lik oy oranını kendine yeterli gördü, iktidar yürüyüşü yakalayamadı.
Belki de Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kullandığı seçim bildirilerinin çoğunu sosyal demokratların söylemesi gerekirdi.
Ancak, bu kavramları tartışmak AK Parti kadrolarına kaldı.
Deniz Baykal bu değişimi yapabilirdi, ancak cesaret edemedi.
Mevcut düzeni korumayı tercih etti, “dar kadro siyaseti yapıyor” tartışmalarından kurtulamadı.
Oysa küskünler ordusu yaratmak yerine kucaklayıcı olabilir, seçim meydanlarına sahneye çok geniş bir kadroyla çıkabilirdi.
Türkiye Deniz Bey’den hep bunu bekledi.
Son dönemde “Baykal’a rağmen ve son bir kez daha oy veriyorum” diyenlerin sayısında müthiş bir patlama yaşanmıştı.
Bazı araştırma şirketlerinin yaptığı anketlerde de bu net gözüküyordu.
Bu sorulara verilen cevaplar netken; Baykal ve çevresinin bunları görmezden gelmesi siyasi bir hataydı.
Şimdi Kılıçdaroğlu’ndan herkesin bir beklentisi var.
Türkiye’nin yetişmiş, genç, dinamik, geleceği gören, dünyayı tanıyan insanlarını siyasete sokması...
Ve geçmişte onuru, gururu kırılan, ama hala Türkiye ve partisi için çok şey yapabilecek insanları davet etmesidir.
Tanıdığım Kılıçdaroğlu da bunu yapacaktır.

Başka bir İzmir tarifi mi var?

BENİM bildiğim İzmir...
Her zaman “demokrasi” demiştir, “özgürlükler” demiştir, “çağdaşlık” demiştir.
Benim bildiğim İzmir...
Herkes “Mersin’e giderken tersine gitmiştir”, Türkiye’nin gerçeklerine göre hareket etmiştir.
Benim bildiğim İzmir...
Aklı, bilimi, sağduyuyu kendine rehber etmiştir.
Benim bildiğim İzmir...
Siyasette “manevra”ya değil, dürüstlüğe, ilericiliğe, geleceğe prim vermiştir.
Benim bildiğim İzmir...
Türk demokrasinin en olgun, en cesur, en alkışlanacak adımlarına imza atmıştır.
Benim bildiğim İzmir...
Sonuçları ne olursa olsun, doğru bildiğini haykırmaktan ve meydan okumaktan çekinmemiştir.
Bunları neden mi yazıyorum.
CHP İl Başkanları’nın Kemal Kılıçdaroğlu’na verdikleri destek listesinde İzmir’i göremeyince çok ama çok şaşırdım.
Acaba benim bildiğim İzmir, değişti mi?
Değişmediyse...
Değişime direnenler neden değiştirilmez.

İddiasının peşinde koşanlara selam olsun

HIRSLI olanlara hep mesafeli baktım, iddianın peşinde olanları da ilgiyle izledim.

Çünkü hırsına yenilen çok insan tanıdım.

Elindekilerle yetinmeyip, ama sonrasında elindekileri de kaybeden... Vazgeçmeyen,affetmeyen, dinlemeyen... Hep bir hesaplaşma içinde olan... Başkalarına haddini bildirmekten,kendini tanımaya bile vakit bulamayan...

Özeleştiri yapmayan, başkalarında hep suç arayan...

Çok insan gördüm.

Hırsı ve iddiayı birbirine karıştırmamalıyız. İddialarımızın peşinden koşmalıyız.

Hayatın her alanında da bunu yapmalıyız.
Ve öncelikle de siyasette...
Çünkü inanıyorum ki...
Türkiye’nin gelişmesinde, değişmesinde kişisel hırslar değil, toplumun iddiaları çok daha önemli olacak.
Galiba yeni bir dönem açılıyor.
İddiası olan ve bunun peşinde koşanlara selam olsun.


Deniz Sipahi

İzmirli vekiller de ‘Kılıçdaroğlu’ dedi

Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’de liderliğe aday olması İzmir’de geniş yankı buldu. CHP İzmir Milletvekilleri de “Gandi Kemal’in” arkasında olduklarını deklare etti.

Merkez Yönetim Kurulu Üyesi ve CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam, yapılan son MYK toplantısına katılmadığını ancak Baykal’ın dönmesi yönündeki alınan ortak kararı desteklediğini ifade etti. Gelinen son durumda MYK’nın da değişim ve yeniden yapılanmaya karşı direnmeyeceğinin altını çizen Susam, “MYK’da alınan karar, Baykal’a yapılan komplo karşısında tepki göstermek istedik. Hem de yıllardır beraber siyaset yaptığımız genel başkanımızın siyasete devam etmesini sağlamaya çalıştık. MYK’nın görevi, parti içi birlik ve beraberliği sağlamaktır. Gelinen noktada Kılıçdaroğlu’nun adaylığını da destekleyeceğiz. MYK, böylesine köklü bir değişim ve yapılanmanın karşısında direnmez. Önemli olan tabanda mutabakatın sağlanmasıdır” dedi.
ÇATLAK SES ÇIKMADAN
Milletvekili Selçuk Ayhan da örgüt ve halk olarak Kılıçdaroğlu’nun arkasında olduklarını söyledi. Ayhan, “Hepimiz Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekliyoruz. Buna il başkanları da dahil. Parti tabanında çatlak ses olmadan bunun başarılması çok önemli. Kamuyonun partiden beklentisi olan doğru yapılanma çalışmaları da genel kurulun ardından hız kazanacak. Genel seçimlerde yüzde 40’a ulaşma hedefi hayal değil. Eski genel başkanımız Deniz Baykal’ın talebi olan genel uzlaşı sağlandı” diye konuştu. Kılıçdaroğlu’nun İzmir’deki en büyük destekçilerinden Abdurrezzak Erten ise, “Sürecin en başında da Kemal Bey’in adaylığının doğru olduğunu belirtmiştim. Köklü değişimin ayak seslerini örgüt tabanında da hissettik. Kılıçtaroğlu’na verilen destek, olağanüstü bir kartopu gibi büyüyor. Halkta da CHP’nin iktidara geleceği kanısı uyandı. CHP İl Başkanımız Ekrem Bulgun’un Ankara’daki açıklamalarını yanlış buluyorum. Kişisel bir görüş olabilir ancak neredeyse tüm ilçe başkanları, milletvekilleri, belediye başkanları Kılıçtaroğlu’nun etrafında birleşti. İzmir halkı ve CHP örgütü Kılıçdaroğlu’nun arkasındadır” ifadelerini kullandı.
BAŞKA ADAY ÇIKMAZ
Ahmet Ersin: “Kılıçdaroğlu hem il başkanlarının hem de milletvekillerinin büyük desteğini aldı. Karşısına başka bir aday çıkacağını sanmıyorum. Çıksa da oy toplayamaz. Kılıçdaroğlu ezici bir üstünlükle yeni genel başkanımız olur, üstelik yoksulluk ve yolsuzlukla mücadelede etkin bir lider profili çizer.” Canan Arıtman: “Bu aşamadan sonra ikinci bir aday çıkacağına inanmıyorum. Kılıçdaroğlu, ülke genelinde parti tabanının desteğini aldı. İl Başkanımızın kişisel görüşünü açıklaması demokratik anlamda rahatsızlık yaratmaz.” Bülent Baratalı: “CHP ve eski genel başkanımız büyük bir komployla karşılaştı. Halkın ve tabanın sağduyusu ile bu süreç “şerden, hayır” noktasına getirildi. Bize düşen, Kılıçdaroğlu’na destek ve güç vermektir. Başka bir aday çıkacağına, çıksa da destek bulacağına inanmıyorum.”

Kılıçdaroğlu'ndan Baykal'a yanıt

CHP Genel Başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Deniz Baykal'ın ''Adaylığını benden gizlediler'' sözlerine yanıt verdi: Ne geceyarısı ne gündüz pazarlığı yapıldı. Adaylığım kimseden gizlenmedi...


CHP Genel Başkanlığı’ndan istifa eden Deniz Baykal, Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığının kendinden gizlendiği belirterek, “Ben sürecin mutabakat içerisinde görütülmesini telkin ettim ancak buna rağmen, bu işi kaçırarak yaptılar. Geceyarısı pazarlığı yaptılar” dedi.

Baykal'ın bu sözlerine yanıt veren Kılıçdaroğlu, ''Adaylığım gizlenmedi'' dedi.

Kılıçdaroğlu, TBMM'de gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu'na yöneltilen sorular ve cevaplar şöyle:

Soru: Baykal ile telefonla görüştünüz mü?

Kılıçdaroğlu: Hayır. Hiç fırsat olmadı. Elbette Deniz Bey ile görüşürüz.

Soru: Baykal, “Kaderime kırgınım demiş” Ne diyorsunuz?

Kılıçdaroğlu: Dolaylı olarak anlatılan bir ifade. Deniz Bey'den duymadım. Belki MYK'da iki farklı görüşün ortaya çıkması, Deniz Bey'e bu farklılığın yansıması, Deniz Bey'in hoşuna gitmemiş olabilir. 'Niçin iki ayrı görüş, iki ayrı söylem geliştirildi' diye belki bir kırgınlık ifade etmiştir.

Soru: Kurultayda liste nasıl olacak, çarşaf mı yoksa blok mu?

Kılıçdaroğlu: Ona kurultay karar verecek, benim karar verme durumum yok.

Soru: Deniz Bey'e atfen, sizin adaylığınızın ondan gizlendiği yolunda bir açıklama geldi.

Kılıçdaroğlu: Onu bilmiyorum. Deniz Bey'den doğrudan böyle bir şey duymadım ama Deniz Bey'in düşüncesi nedir, onu da çok net bilmiyorum.

Soru: Adaylığınızın ondan gizlenmesi söz konusu mu?

Kılıçdaroğlu: Benim adaylığım kimseden gizlenmedi. Adaylığı, çıkıp kamuoyu önünde açıkladık.

Soru: Öncesi kast ediliyor sanırım...

Kılıçdaroğlu: Sayın Genel Başkanımız, MYK içindeki tartışmaları aktarmış, öyle anlaşılıyor. Daha önce yapılan görüşmeler, o görüşmelerden varılan sonuçlar, Sayın Özyürek'in yaptığı açıklamalar... Yani baştan bu yana oluşan süreci galiba Sayın Baykal eleştirmiş. Genel Başkanımızdır, eleştirisi de hoşgörüsü de başımızın üstünde, kendisine saygı duyarız. Onun eleştirileri, bizim bundan sonraki yaşamımızda hata yapmamamız için önemli verilerdir. Öyle görüyorum.

Soru: Gece yarısı pazarlığı yok diyorsunuz...

Kılıçdaroğlu: Hayır, öyle gece yarısı pazarlığı söz konusu değil.

Soru: Baykal'ın avukatları, görüntülerle ilgili açıklama yapacakmış, bilginiz var mı?

Kılıçdaroğlu: Bilmiyorum, bilgim yok. Tabii avukatların yapacağı açıklamalar önemli.

Soru: Sayın Baykal ile kurultaydan önce bir araya gelecek misiniz?

Kılıçdaroğlu: Büyük bir olasılıkla olacak.

Soru: Baykal, onursal başkanlığa gerek olmadığını söyledi.

Kılıçdaroğlu: Onursal başkanlık konusu, daha çok belirli çevrelerden, bazı partililerden, medyadan gelen önerilerdi. Bu önerileri, Sayın Baykal'ın bilgisi dışında gerçekleştirmemiz doğru olmazdı. Böyle bir öneri gelse, biz bunu Sayın Baykal'a aktaracaktık. Sayın Baykal, eğer uygun görürse bunu gündeme getirecektik. Uygun görmezse, yapacağımız bir şey yok.

Kılıçdaroğlu'nun ikizi yeniden CHP'de

CHP Genel Başkanlığı için adaylığını açıklayan Kemal Kılıçdaroğlu'nun ikiz kardeşi Adil Kılıçdaroğlu, kardeşinin başarılı ve gelecekte başbakan olacağına inandığını belirtti.1 Nisan'da CHP'den istifa ederek DP'ye geçen Adil Kılıçdaroğlu, yeniden CHP'ye döndü.

Kocaeli'de yaşayan Adil Kılıçdaroğlu, gazetecilere yaptığı açıklamada, kendisinden yarım saat sonra dünyaya gelen Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP Genel Başkanlığına aday olmasını sevinçle karşıladıklarını söyledi.

İkiz kardeşini canı gönülden kutladığını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Hayatı boyunca görev aldığı kurumlarda başarılı oldu. Halkın sesine kulak vereceğine, tabana sahip çıkacağına ve iktidara geleceğine inanıyorum” diye konuştu.

YENİDEN CHP'DE

Gazetecilerin “Yaklaşık bir ay önce CHP'den ayrılıp DP'ye geçmiştiniz. Geri dönecek misiniz veya döndünüz mü?” sorusuna Kılıçdaroğlu, “Parti içerisinde huzursuzluk olduğu için ayrıldım ve yeniden partime, CHP'ye döndüm” dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu'na seslenen Adil Kılıçdaroğlu, “Halkın sesine kulak vermesini istiyorum. İşçinin, köylünün, emeklinin koşulları belli. Bu insanların nasıl yaşadıkları ortada. CHP daha önce varoşlara gidemiyordu. Belirli kesimlerle irtibat kuruyordu. Ankara'nın doğusunda birçok il var. Bu illerden neden CHP milletvekili çıkaramıyor. Ben inanıyorum Kemal Bey, Doğu'dan ve Güneydoğu'dan da çok oy alacak” şeklinde konuştu.

Adil Kılıçdaroğlu, Kemal Kılıçdaroğlu'nun aday olacağını kendilerinden son ana kadar gizlediğini, kendisinin de haberi televizyonlardan öğrendiğini belirterek, “Başarılı olacağına, gelecekte bu ülkenin başbakanı olacağına inanıyorum” görüşünü ifade etti.

DP İL BAŞKANI ŞAHİN

DP Kocaeli İl Başkanı Ercüment Şahin ise “Adil Kılıçdaroğlu bizim şu anda kayıtlı üyemiz. DP'den istifası konusunda şu an için bana ulaşan bir şey yok. Birkaç gündür, kendisine ulaşamıyoruz. Kullandığı telefonu değiştirmiş ama kısa zamanda görüşmeyi istiyorum” dedi.

Adil Kılıçdaroğlu'nun sevdikleri bir arkadaşları olduğunu ve DP'ye gönüllü olarak geldiğini ifade eden Şahin, “Kardeşi Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP Genel Başkanlığı için adaylığı söz konusu. Kardeşinin genel başkanlığa aday olmasınından dolayı Adil Bey, eğer CHP'ye dönme kararı alırsa buna saygı duyarız ancak bizim gönlümüz onun DP'de kalması yönündedir” diye konuştu.

Kemal Kılıçdaroğlu Kimdir ?


CHP Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu 17 Aralık 1948'de Tunceli'nin Nazimiye İlçesi'nde doğdu.

Öğrenim yaşamı

Kılıçdaroğlu, ilk ve orta öğrenimini Anadolu'nun çeşitli yerlerinde yaptı. Yüksek öğrenimini yapmak için girdiği Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi (şimdiki adıyla Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi) İktisat/Maliye bölümünden 1971'de mezun oldu.

İş yaşamı

Lisans öğrenimini tamamladığı 1971 yılında girdiği hesap uzman yardımcılığı sınavının ardından Maliye Bakanlığı'nda göreve başladı. Daha sonra hesap uzmanı olan Kılıçdaroğlu, bir yıl Fransa'da kaldı. Hesap uzmanlığını 1983'e kadar sürdürdü ve aynı yıl Gelirler Genel Müdürlüğü'ne atandı. Burada önce daire başkanı olarak görev aldı; daha sonra aynı kurumun genel müdür yardımcılığını yaptı.

Kemal Kılıçdaroğlu 1991 yılında Bağ-Kur'a atandı. Burada genel müdürlük yapan Kılıçdaroğlu, 1992 yılında da Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü'ne geçti. Daha sonra kısa bir süre Türkiye Cumhuriyeti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda müsteşar yardımcısı olarak görev yaptı. 1994 yılında Ekonomik Trend dergisi tarafından "Yılın Bürokratı" seçildi. Kemal Kılıçdaroğlu, 1999'un Ocak ayında kendi isteğiyle Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü'nden emekli oldu.

Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı çalışmalarında Kayıtdışı Ekonomi Özel İhtisas Komisyonu'na başkanlık eden Kılıçdaroğlu, Hacettepe Üniversitesi'nde de bir süre ders verdi. Daha sonra Türkiye İş Bankası'nda yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı.


Siyaset yaşamı

Türkiye Büyük Millet Meclisi 22. dönem için yapılan 3 Kasım 2002 Milletvekili Genel Seçimleri'yle Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul milletvekili olarak Meclis'e girdi.

22 Temmuz 2007 Milletvekili Genel Seçimleri'nde de İstanbul'dan 23. dönem milletvekili seçilen Kemal Kılıçdaroğlu, hâlen bu göreviyle birlikte, Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekilliği'ni sürdürmektedir.

Özel yaşamı

Evli olan Kılıçdaroğlu, üç çocuk babasıdır.


Yapıtları

Kılıçdaroğlu'nun yayımlanmış üç kitabı ve çok sayıda makalesi bulunmaktadır.

- Kemal Kılıçdaroğlu, İşsizlik Sigortası Kanunu-Yorum ve Açıklamalar, TÜRMOB, Ocak 1993.

- Kemal Kılıçdaroğlu, 1948 Türkiye İktisat Kongresi, 1. baskı DPT, 2. baskı SPK, Eylül 1997.

- Kemal Kılıçdaroğlu, Kayıtdışı Ekonomi ve Bürokraside Yeniden Yapılanma Gereği, TÜRMOB, Ekim 1997.